Blog

Sorununuz Kendinize Yeterince Güvenmemek mi?

Uzm. Psk. Buğra Mısri


 

Sorununuz Kendinize Yeterince Güvenmemek mi?

equinox

Herkes, hayatının bir noktasında kendisini eksik, yetersiz  hissetmiş ya da kendisi hakkında olumsuz düşüncelere sahip olmuştur. Zaman zaman bu tarz düşüncelere sahip olsak da, sürekli olarak bu şekilde hissetmek, kendimizi diğerlerinden aşağıda görmek bir özgüven eksikliği belirtisidir. Peki nedir bu özgüven dediğimiz kavram? 

Özgüven bir insanın kendisini belirli bir şekilde görmesi ve çevresine kendisini o şekilde tanıtmasıdır. Bir anlamda insanın kendine gösterdiği saygıdır. İnsan olarak, kendimize dışarıdan bir gözle bakabilme gibi bir yeteneğimiz var ve ne kadar şanslıyız ki aynı zamanda kendimize verdiğimiz değeri ve saygıyı da kendimizce ölçebiliyoruz. Buna örnek olarak “kendinizi nasıl tanımlarsınız” sorusuna vereceğiniz cevapta kendinizi anlatırken kullandığınız kelimeler, belirteceğiniz olumlu veya olumsuz davranışlarınız ya da sayacağınız sizce önemli olan değerler ve kurallar, kendinizi ölçüp tartma özelliğinizin olduğunun en büyük kanıtı olacaktır. 

Özgüven kavramından yola çıkarak, özgüven problemi yaşamak tam olarak ne anlama gelmekte? Bunun cevabını vermeden önce kendinize şu soruları sorun:

“Kendinden mutsuz ve memnuniyetsiz miyim?”

“Kendinizi daha önce aptal, beceriksiz, zayıf, kusurlu, itici veya çirkin hissettiniz mi?”

“Kendinizi işe yaramaz ve değersiz hissediyor musunuz?” 

equinox

Kendiniz hakkında bu tarz düşünceleriniz varsa ve bu düşünceler kafanızda uzun bir süredir yer etmişse, düşük özgüven problemi yaşıyor olabilirsiniz.  Düşük özgüven “bir insanın kendi hakkında genel olarak negatif düşüncelere sahip olması, kendini sürekli olarak yargılaması ve kendisini diğerlerine göre daha aşağıda veya değersiz, ya da yetersiz hissetmesi durumudur” (Fennell, 2001) şeklinde tanımlanır. Peki bu tarz düşüncelerin insan üzerindeki etkisi nedir? 

Düşük özgüvenin etkileri, çoğu psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi, kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir ancak bu etkileri ortak bir paydada toplamak mümkündür. Öncelikle en sık görülen belirti kişinin kendisi hakkındaki olumsuz düşüncelerdir. Sürekli olarak kendilerini olumsuz biçimde eleştirebilirler ve hatta kendilerini alay konusu bile edebilirler. Bir başka belirti kişinin kendisinden sürekli olarak şüphe duymasıdır. Bir işe başlarken ya da bir karar verilmesi gereken durumlarda kendilerine olan güvensizlikleri yüzünden sağlıklı ve kolay karar veremezler ve bu durum için de yine kendilerini suçlarlar ve sürekli olarak yaptıkları yanlışlara odaklanırlar. Kendilerinde var olan güçlü ve olumlu yanlarını göremezler; bir işi başarsalar bile bu başarıyı küçümserler ve bir şey başarmanın verdiği gururu ve mutluluğu yaşayamazlar. Bir başka belirti de, ya çok çekingen ve utangaç davranırlar ya da diğer insanlarla olan ilişkilerinde oldukça agresif tavırlar sergileyebilirler. Çekingen olanlar genel olarak kendilerini zorlayıcı hedeflerden kaçınmayı tercih ederler, karşılarına çıkan fırsatları değerlendirmezler. Son ve en önemli belirtilerden biri de, bu kişilerin kendilerini genelde mutsuz, üzgün, karamsar, suçlu, kızgın, evhamlı, utangaç ve depresif hissetmeleridir. 

Düşük özgüvene sahip olan kişiler kendilerine şunları söyleyebilirler: 

“Sosyal bir ortama girdiğimde tanımadığım insanlar görünce çok geriliyorum ve hep tek başıma kalıyorum. Bu yüzden kendimi  yeni arkadaş edinme konusunda beceriksiz görüyorum ve bu tarz ortamlarda bulunmaktan nefret ediyorum!”

“Bugün sınıfta hocanın anlattığı konuyu birkaç kere anlatılmasına rağmen tam anlayamadım. Kesin bende bir aptallık var!”

“Fazla şişman olduğum için arkadaş çevremde kendimden rahatsız oluyorum. Onlar da kesin benimle kendi aralarında dalga geçiyorlardır!”

“Ne kadar denesem de sınavlarında yeterince başarılı olamıyorum. Kesin geri zekalıyım!”

Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi kişide sürekli olarak kendini suçlama, kendini eksik görme, ya da diğer insanlara karşı kendini yetersiz görme eğilimindendir. Ne olursa olsun, kendilerinde bir problem olduğuna inanmaktadırlar ve bu inançlar üzerine hayatlarını kurmaya devam ederler. 

equinox

Kişilerin sahip olduğu bu negatif inanç sistemi, hayatın birçok alanında zorluklar yaşamalarına neden olur. Örneğin, okul hayatında kişi, kendisi hakkındaki olumsuz ve cesaret kırıcı düşünceler yüzünden diğer öğrencilere kıyasla daha az başarı gösterir. Bunun arkasında yatan sebep ise genellikle diğer öğrenciler kadar kabiliyetli olmadığı düşüncesidir. Bu düşüncenin tetiklediği bir başka davranış ise gereğinden fazla bir şekilde, kendilerini yıpratacak kadar çalışmaktır. Burada sebep, kendi eksiklerini çok fazla çalışıp çabalayarak kapatma isteğidir. Özgüven eksikliği yaşayan kişilerin zorlanacakları bir başka alan ise insani ilişkilerdir. Başka insanlardan gelebilecek eleştirilere oldukça kapalıdırlar ve buna maruz kaldıkları zaman ise aşırı üzüntü veya dışlanma korkusu yaşayabilirler. Sevgili olma durumlarında da oldukça pasiftirler. Yakınlaşmaktan ve cinsellikten uzak durmak isterler ve aşırı utangaçtırlar. Bir başka durum ise, kendilerine karşı yapılan bir haksızlığa, zorbalığa ya da şiddete karşı kendilerini diğer insanlara kıyasla daha az koruyabilirler ve bu olaylar karşısında sessiz kalmayı tercih edebilirler. 

Bir diğer önemli nokta ise, yaşanan düşük özgüven probleminin, yaşanan bir başka psikolojik rahatsızlığa bağlı olabileceğidir. Uzmanlar, depresyonun düşük özgüven problemine sebep olabileceğini belirtmektedirler (Amerikan Psikiyatri Derneği, 2017). Depresyonun en belirgin semptomlarından biri de kişinin kendisini değersiz ve suçlu hissetmesi gibi olumsuz düşüncelere sahip olmasıdır. Depresyonun diğer belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Sürekli olarak üzüntü hali içinde olma
  • Her zaman yapılan aktivitelerden keyif alamama
  • İştahta ciddi oranda azalma ya da artma
  • Uyumakta zorluk çekme ya da sürekli olarak uyuma
  • Sürekli olarak kendini yorgun ve bitkin hissetme  
  • Konsantrasyon ve karar vermede zorluk çekme
  • Kendine zarar verme ya da kendini öldürme düşünceleri

Bu yazıyı okurken bir yandan da ya kendinizi değerlendirdiniz mi? Ya da okuduklarınız size bir yakınınızı mı hatırlattı? Gerek kendiniz, gerekse yakın bir arkadaşınız ya da akrabanız, yukarıda yazılanlarla özdeştirebildiğiniz kim varsa, unutulmamalıdır ki çözümü olmayan bir durum ile karşı karşıya değilsiniz! Her insanın, olaylarla gösterdiği tepkiler farklıdır ve gösterilen bu tepkilerden dolayı utanmak da doğru bir davranış değildir. Yaşadığınız sıkıntıların ve sorunların size olan etkilerini daha iyi öğrenmek, farkındalığınızı arttırmak ve bu deneyimlerinizin hayatınıza vermiş olduğu sorunlardan kurtulmak için profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. Bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve yaşadığınız süreci en kolay biçimde atlatabilmek için Equinox Psikiyatri ve Psikoterapi merkezimize gelerek benimle görüşebilirsiniz. 

equinox

 

Referanslar: 

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5), Fifth edition.

Parekh, R. (2017). What Is Depression? American Psychiatric Association. Retrieved from https://www.psychiatry.org/patients-families/depression/what-is-depression

Fennell, M. (2001). Overcoming Low Self-Esteem. New York: New York University Press.

Lim, L., Saulsman, L., & Nathan, P. (2005). Improving Self-Esteem. Perth, Western Australia: Centre for Clinical Interventions.